Kadına yönelik şiddet, kadınların maruz kaldıkları fiziksel, cinsel, ekonomik ve psikolojik eylemler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Şiddet; yaşam hakkı, eğitim hakkı ve sağlık hakkı gibi temel insan haklarını ihlal ediyor. Kadın, erkek ve çocuk fark etmeksizin hepimiz, insan onuruna yakışır şekilde yaşamayı hak ediyoruz. Her birimiz bir ailenin parçasıyız ve biliyoruz ki güçlü aile, güçlü toplumu inşa eder Bu toplumu kurabilecek güç şiddetsiz bir hayatı benimsemekten geçiyor.
ŞİDDETİN ETKİSİ, ŞİDDET GÖRENLE SINIRLI DEĞİLDİR!
Şiddet Gören;
Utanma, yalnızlık, yetersizlik hissi, başarısızlık hissi, suçluluk, düşük özgüven, harekette bulunmada yetersizlik değersizlik hissi, konsantrasyon güçlüğü, kendinden memnuniyetsizlik, fiziksel rahatsızlıklar (sakat kalma. yaralanma, kronik ağrılar), yeme bozukluklar vb. sonuçlara maruz kalıyor.
Çocuklar;
Kendine güvensizlik
Aşırı pasiflik ya da hiperaktivite
İletişim sorunlar
Uyum sorunları
Okul başarısında düşüş
Anti-sosyal özellikler Kişilik bozuklukları
Suça yönelme gibi etkilerle karşı karşıya kalıyor
Anne/Çocuk ilişkisine Etkisi
Şiddet sebebiyle sağlığı bozulan ve zarar gören kadın, çocuklarının bakımını sağlamakta güçlük çeker.
Şiddete maruz kalan kadın şiddetin olumsuz etkilerini çocuklarına yansıtır.
Şiddete maruz kalan anne, çocukların bakım ve ihtiyaçları sağlamaktan çok, kendisinin ve çocuklarının güvenliğini sağlamak için çaba gösterir.
Baba/Çocuk İlişkisine Etkisi
Şiddete tanık olan çocuk şiddet gösteren babaya karşı kin ve öfke hisseder.
Şiddet sürecine tanık olan çocuklar için baba güvenilmez ve korkulan bir figür haline gelir
Eşlerine karşı saldırgan tutum içindeki erkekler bu yaklaşımı çocuklarına karşı da gösterme eğiliminde olur.
Şiddete tanık olan çocuk şiddeti sorun çözme yöntemi olarak öğrenir ve sosyal yaşamında karşılaştığı sorunları şiddetle çözmeye çalışır.
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele El Kitabına ulaşmak için tıklayınız